TÜRK EĞİTİM-SEN ÖĞRETMEN İÇİN 'TEŞVİK UYGULAMASI 'ÖNERİSİ
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, ''Sınav sadece bilgiyi ölçer. Ama öğretmenlik sadece bilme değil, aynı zamanda bildiğini aktarma mesleğidir. Bu noktada öğretmenlerin kariyerleri belirlenirken, deneyim, tecrübe ve hizmet yılı esas olmalıdır. Dolayısıyla beş yılını dolduran öğretmen uzman, 5 yılını tamamlamış uzman öğretmenlerimiz de başöğretmen ünvanı almalıdır.
Bilindiği gibi ÖMK ana muhalefet partisi tarafından eksikleri birlikte Anayasa Mahkemesi’ne taşındı. Ardından AYM bir takım hususları itibari ile iptal kararı verdi. Tabi kamu iradesinin bu kararın ardından yeniden düzenleme yapması gerekmektedir. Anayasa Mahkemesi’nden iptal kararı çıktığı gün sendika olarak Milli Eğitim Bakanlığı’na çağrıda bulunarak, AYM’nin iptal kararının, kanunun içinin adına yakışır şekilde doldurulması noktasında bir fırsat olarak görülmesi gerektiğini bildirdik. Evet, ÖMK’nın çıkarılması olumlu bir adımdır. Ama kanunun içeriğinin beklentileri karşılayacak şekilde doldurulması gerekir. Adı Öğretmenlik Meslek Kanunu olan bir kanun öğretmenlerin muhatap olduğu tüm mevzuat ve süreçleri en azından kahır ekseriyetle ihtiva etmelidir.
Yeni atanan bir öğretmen dört yıl boyunca aynı yerde görev yapmak durumunda. Mazeret durumundan dahi tayin hakları yok. 2016 yılında dönemin Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, ‘Mahrumiyet bölgelerine öğretmen atıyoruz ancak oralarda öğretmen istikrarını sağlayamıyoruz, öğretmenlerimiz bir vesile o bölgeden ayrılıyor. Dolayısıyla öğrencilerimiz öğretmensiz kalıyor’ demişti. O zamanda belli bölgelerde öğretmen istikrarını sağlamanın yolunun öğretmeni esir etmek değil, teşvik etmek olduğunu ifade etmiştik. Bunun yolu da Zorunlu Hizmet Tazminatının ödenmesidir. Nitekim, Türk Eğitim-Sen’in bu önerisi 23 Ekim 2018 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde Cumhurbaşkanımız ve dönemin Milli Eğitim Bakanı sayın Ziya Selçuk tarafından açıklanan Eğitim Vizyonu Belgesi’nde yer almıştı. Türk Eğitim-Sen’in yıllardır dile getirdiği teklifin ne kadar makul ve gerçekçi olduğu devletimiz tarafından da kabul görmüştür. Bu noktada yapılması gereken revize edilecek olan Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda teşvik uygulamasının yer almasıdır. Bu uygulama 1980’li yıllarda ‘Olağanüstü Hal Tazminatı’ adı altında uygulandı. Belli mesleklerimizde de halen uygulanıyor. Dolayısıyla 1980’li yıllarda ‘Olağanüstü Hal Tazminatı’ adı altında uygulamanın benzeri ‘Teşvik Uygulaması’ adı altında tekrar çıkarılmalıdır.'' Diyerek mahrumiyet bölgesindeki öğretmen sorununu çözme önerisinde bulundu.
Yorumlar
Yorum Yaz