Sınav Kaygısını Aşmak İçin Kullanılabilecek Bir Yöntem*
Önemli bir sınava girdiklerinde öğrencilerin yaşadıkları başarısızlık korkusu, bildiklerini hatırlamalarını engelleyebilir. Ancak 10 dakikalık yazma alıştırması yapmak, bu konuda yardımcı olabilir. Hızlı kalp atışları, terli avuçlar, bulanık düşünceler… Birçok öğrenci için sınavdan geçmenin önündeki en büyük engel bildikleri değil, hissettikleri endişelerdir. Stres ve kaygı, bir öğrencinin sınavlara odaklanma yeteneğinin zayıflamasına, düşük performans göstermesine ve bunların sonucu olarak da yıkıcı bir etkiyle okuldaki başarısının düşmesine yol açabilir. Yapılan yeni bir araştırma1, bu sorun için etkili bir çözümü öne sürüyor: Öğrencilerin, stresi bir sorun olarak değil de, bir destek aracı olarak görmelerini sağlamak. Sınavdan hemen önce verilen 10 dakikalık basit yazma alıştırmaları, öğrencilerin stresi, kendilerine yardımcı olabilecek “faydalı ve enerji verici bir güç” olarak görmelerine yardımcı oldu. Yapılan araştırmada, yazma alıştırmalarının, öğrencilerin sıralamasını yapan ve başarı durumunu ortaya koyan kritik sınavlara karşı hassas olabilecek, dezavantajlı öğrenciler için çok etkili olduğu görüldü. Refah seviyesi yüksek olan ailelerin çocukları, okuldaki başarı şanslarını artırabilecek özel ders öğretmenleri gibi daha fazla imkana erişebilirler, ama düşük gelirli ailelerden gelen öğrencilerin hata yapma lüksünün daha az olmasından dolayı, bu öğrenciler sınavlarda başarılı olmak için daha fazla baskı hissedebilirler. Psikologlar Christopher Rozek, Gerardo Ramirez, Rachel Fine ve Sian Beilock, stresin, önemli bir sınav esnasında öğrencileri nasıl etkilediğini incelemek için lise çağındaki 1,175 biyoloji dersi öğrencisini bir yıl boyunca takip ettiler. Psikologlar yaptıkları bu çalışmada, düşük gelirli öğrencilerin test kaygısını düzenlemede zorluk çekerek yüksek oranda başarısız olduklarını fark ettiler. Bu öğrenciler, kendini gerçekleştiren bir kehanet haline gelen “başarısızlık ihtimalinden dolayı endişeli düşünceleri” yaşamış oldular: Başarısızlık konusunda stresli olmak, başarısızlık olasılığını arttırdı. Ancak, öğrencilerin olumsuz düşüncelerden kurtulmalarını, duygularını düzenlemelerini ve stresi pozitif bir güç olarak yorumlamalarını sağlayan 10 dakikalık yazma alıştırmaları, öğrencilerin daha iyi bir performans göstermelerine yardımcı oldu. Çalışmada, dönem sonu sınavlarına girmeden hemen önce öğrencilere iki tür yazı çalışması yaptırıldı:
• Anlatımsal yazı - Öğrencilerden, girmek üzere oldukları sınav hakkındaki düşüncelerini ve duygularını yazmaları istendi. Bunun yanı sıra, sınav haricinde endişeli düşünceler taşıdıkları zamanlarda, ne düşündükleri hakkında da yazmaları istendi. • Stres değerlendirmesi - Öğrencilerden, sınava girerken stres belirtilerini yardımcı birer faktör olarak düşünmeleri istendi. Örneğin: “Eğer bir sınava girerken kendinizi gergin veya endişeli hissediyorsanız, vücudunuzun tepkilerinin gerçekte size nasıl enerji verebileceğini ve yardımcı olabileceğini düşünün.” Ayrıca öğrenciler, strese karşı verilen psikolojik tepkilerin (örneğin daha hızlı kalp atışı ve ağır nefes alma gibi),beyne oksijen akışını ve uyanıklığı artırarak performansı iyileştirmeye nasıl yardımcı olduğunu açıklayan bir metin okudular. Bu iki tür çalışmanın, özellikle düşük gelirli öğrencilerin başarısını arttırmada etkili olduğu kanıtlandı (her iki yazma örneğine de internetten erişilebilir2). Yapılan bu çalışma sonucunda, düşük ve yüksek gelirli öğrenciler arasındaki başarı farkının %29 azaldığı ve düşük gelirli öğrencilerin ders başarısızlık oranının yarıya indiği gözlemlenmiştir. Eldeki bu veriler, uygulanan bu yazı çalışmalarının, eşitliği arttırmak için kullanılabilecek değerli bir araç olduğunu ortaya koymaktadır.
STRES, BİR DERECEYE KADAR FAYDALIDIR Stres her zaman kötü değildir. Popüler bir TED konuşmasında3 psikolog Kelly McGonigal, strese farklı bir açıdan bakmanın, insanların daha üretken olmalarına yardımcı olabileceğini açıklıyor: “Hızlı kalp atışları, sizi aksiyona hazırlıyor anlamına gelir. Daha hızlı nefes alıyorsanız bu sorun değildir, beyninize daha fazla oksijen geliyor demektir.” Kronik stres ciddi sağlık sorunlarına neden olabilirken, kısa süreli stres, dikkat ve hafıza yeteneğini arttırmada faydalı olabilir. 1908 yılında, psikologlar Robert Yerkes ve John Dodson, stres ve öğrenme arasındaki rolün anlaşılmasını sağlamak için fareler üzerinde basit bir deney yaptılar. Zorlu görevler için orta dereceli stresin ideal olduğunu gözlemlediler: Çok az stres ilgisizliğe yol açarken, çok fazla stres de performansı olumsuz etkiliyor. Yerkes ve Dodson’un deneyleri sorunluydu; ancak stres ve öğrenme arasındaki ilişkiyi gözlemlemek adına insanları da içeren yeni araştırma alanları açmış oldular. Yeni yapılan araştırmalarda, Yerkes ve Dodson’un bulguları daha titiz deneysel koşullar altında uygulanmıştır. 2015 yılında yapılan bir çalışmada4, stres hormonu kortizolünün düşük seviyelerinin hafızayı arttırdığı gözlemlenirken, yüksek seviyelerinin ise olumsuz etki yaptığı tespit edilmiştir. Stres nasıl faydalı olabilir? Araştırmacılar, insanlığın erken dönemlerinde hayatta kalmak için stresin önemli bir rol oynadığını varsaymaktadır. Sadece etrafımızdaki tehditleri tespit etmemize yardım etmekle kalmıyor, aynı zamanda fırsatlardan yararlanmamızı da sağlıyor. Stresi olumsuz olaylara karşı bir tepki olarak düşünme eğilimindeyiz ve bu genellikle böyle olsa da, stres bir duruma odaklanmamıza olumlu anlamda katkı sağlıyor. Örneğin, ünlü biriyle tanışacağınız zaman kendinizi gergin hissediyor musunuz? Bir sunum yapmadan önce karnınıza ağrılar giriyor mu? İşte bu tür duygular, size “bu önemli, buna önem ver vs.” gibi mesajlar veriyor.
STRESİ DÖNÜŞTÜRMEK Sınav kaygısı, öğrencilerin potansiyellerini tam olarak kullanmalarını olumsuz anlamda etkileyebilir. Ancak öğretmenler, öğrencilerin sınav kaygısını yenmelerine yardımcı olmak için birkaç adım atabilir: 1.adım: Sınavların akademik becerilerden çok daha fazlasını ölçtüğünün farkında olun; bir sınav, öğrencinin akademik başarısının yanı sıra ne kadar kaygı yaşadığını da ölçer. 2.adım: Stresi yeniden tanımlayın. Stres bir yük değil, aksine vücuda enerji vermenin bir yoludur. Sporculardan müzisyenlere kadar en iyi sanatçıların stresle nasıl başa çıktıklarını göz önünde bulundurun. NBA şampiyonu Kobe Bryant, “Olumsuz olan her şey (baskı, zorluklar), aslında benim için bir fırsattır” der. 3.adım: Önemli bir sınavdan önce, olumsuz düşüncelerden kurtulmaları için öğrencilere kısa bir mola verin. Yapılan çalışmaların gösterdiği gibi bu konuda yazma alıştırmaları etkilidir. Bunun yanı sıra, kısa zihinsel molalar, dikkat egzersizleri ve vücudu dinlendirme gibi etkinlikler de uygulanabilir. Çok sık görüldüğü üzere, öğrenciler kendi kendilerine “Bu sınav çok zor ve muhtemelen başarısız olacağım” şeklinde düşünürler. Ancak öğretmenler, bu konuda adım atıp strese karşı olumlu bir bakış açısı oluşturabilirler; öğrencilerin böyle düşünmeleri yerine, onları “Bu sınav gerçekten zor, bu yüzden elimden geleni yapmalıyım” diye düşünmeye yönlendirebilirler. Sonuç olarak; öğrencilerin stresi pozitif olarak görmelerine yardımcı olmak için sınavdan 10 dakika önce bu aktiviteleri uygulayın. Sınav sonuçlarının doğruluk derecesine inanmak kolaydır ama sınav kaygısının, öğrencinin bildiklerini göstermesini engellediğini de göz önünde bulundurmalıyız.
*Bu makale, Amerikalı araştırmacı yazar Elena Aguilar’ın Edutopia’da yayınlanan makalesinin çevirisidir. 1 https://www.pnas.org/content/116/5/1553 (Reducing socioeconomic disparities in the STEM pipeline through student emotion regulation) 2 https://www.pnas.org/content/pnas/ suppl/2019/01/10/1808589116.DCSupplemental/ pnas.1808589116.sapp.pdf 3 https://www.ted.com/talks/kelly_mcgonigal_how_to_make_stress_your_friend/up-next (How to make stress your friend) 4 https://link.springer.com/article/10.1007/s40750-014- 0010-4 (Hormones, Stress, and Cognition: The Effects of Glucocorticoids and Oxytocin on Memory) | 5
Arif BENGÜ Eğitimci - Çevirmen
Yorumlar
Yorum Yaz