OKUL FOBİSİ AİLE DESTEĞİ İLE YENİLİR
OKUL FOBİSİ AİLE DESTEĞİ İLE YENİLİR
Okul fobisi aile desteği ile yenilir. Okullar 18 Eylül Pazartesi günü açılıyor. Ancakokul öncesi, 1’ler, 5’ler ve 9’lar için ise okul zili bir hafta önce çalacak. Bu öğrenciler 11 Eylül Pazartesi günü okula uyum eğitimi için başlayacak.
Okula ilk kez başlayacak öğrenciler okul öncesi ve birinci sınıflar olacak. Her yıl olduğu gibi yine aralarında okula gitmek istemeyenler olacak. Bu öğrencilerin yaşadığı sendrom ise okul fobisi olarak tanımlanıyor. Uzmanlar okul fobisi için ne öneriyor? Okul fobisi ile nasıl başa çıkabilirsiniz?
OKUL FOBİSİ AİLE DESTEĞİ İLE YENİLİR?
İlk kez okula başlayacak öğrenciler için yapılan uyum eğitimi onların okula alışmalarını sağlarken, okul fobisi yaşamalarını da önlemeyi amaçlıyor. Yaşar Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ilgın Başaran okul fobisi sürecinin atlatılmasında anne ve babalara büyük görev düştüğünü söyleyerek, “Okul fobisi için en büyük destek sizden gelmeli” diyor.
OKUL KAYGISI ÖĞRENMEYİ ZORLAŞTIRIR
Daha önce okula hiç gitmemiş bir çocuk için bir haftalık sürenin okul fobisi yenmekte yetersiz olabileceğine dikkat çeken Başaran şöyle konuşuyor:
“Anaokulu ya da okul öncesi deneyimi olan çocuklarda uyum süreci yeterli olsa da daha önce okula hiç gitmemiş bir çocuk için uyum süresi bir haftayı geçebilir. Anne ve babalar, çocuklarının bu süreci atlatmasında en büyük destekçileri olmalı. On- ların da bu duruma hazır olmaları gerekli. Bu nedenle karşılaşılabilecek
sorunları önceden belirleyip baş etme stratejileri geliştirmeleri lazım. Tatil sonrası okula dönüş zor olabilir ve çocuklarınızın kaygı düzeyi artabilir. Aşırı ilgili olmak ya da ilgisiz davranmak çocuklarınızın duygusal durumlarını etkileyecektir. Hele bir de yeni okul, yeni öğretmen, yeni sınıf arkadaşları söz konusu ise çocuğunuzun kaygı düzeyi artabilir. Doğal olarak da kaygı öğrenmeyi etkileyecektir.”
HER ÇOCUĞUN GELİŞİMİ FARKLIDIR
Her çocuğun gelişim hızının kendine özgü olacağının altını çizen Başaran, ebeveynlerin çocuklarının özelliklerini sınıf öğretmeni ile paylaşması gerektiğini söyledi. Başaran sözlerini şöyle sürdürdü:
“Her ne kadar aynı yaş grubunda olanlar gelişimsel olarak benzer özellikler gösterseler de hiçbir çocuk birbirinin aynı değildir. Her çocuğun gelişim hızı kendine özgü olur. Okullardaki eğitim hedefleri dikkate alındığında çocukların çoğu bu hedeflere ulaşacaktır. Ancak bazı çocuklar bu hedeflere daha geç, bazıları daha erken ulaşabilir. Eğitim hedefleri ile birlikte okullar, tüm öğrencilere kendi potansiyellerini geliştirebilecekleri uygun deneyimler sunacaktır. Siz anne ve babalar çocuklarınıza erken eğitim olanaklarını sağlayarak, sağlıklı beslenmelerine dikkat ederek ve güvenli bir ortam sağlayarak katkıda bulunabilirsiniz. Bu da sizin eğitim sürecine aktif olarak katılımınız ile sağlanabilir. Ayrıca çocuklarınızın özelliklerini öğretmeni ile paylaşın. Her çocuğun ev yaşamı farklıdır, ancak çocuk evde de öğrenmeye devam eder. Ailesi ve arkadaşları ile birlikte korumalı bir öğrenme ortamı sağlandığında, düşünme, duyumsama ve anlama kapasitesi artacaktır. Sonuç olarak anne ve babalar bu süreçte okul aile iş birliği için destekçi olmalıdır.
ERD
Yorumlar
Yorum Yaz