OKUL ÇAĞINDAKİ ÇOCUKLARDA ÜST SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI
Okul döneminde gelecekteki sağlıklı bir toplumun temelini oluşturulur. Bu dönemde çocuklar sürekli büyüme ve gelişme içindedirler. Çocukların aile ortamı dışında ilk defa bir arada vakit geçirdikleri okul çağında, beslenme alışkanlıklarını, sağlıkla ilgili bilgi ve davranışları kazanırlar.
Çocuğun sağlıklı olması okul başarısını etkileyen önemli bir faktördür. Bu nedenle okul döneminde görülen çeşitli sağlık sorunları öğrenmeyi olumsuz yönde etkiler. Kulak, burun ve boğaz hastalıklarını ilgilendiren üst solunum yolları ile ilgili hastalıklar okul çağı çocuklarında görülen başlıca problemdir. Genel vücut ve ağız hijyeni ile ilgili yetersizliklerin neden olduğu sorunlar bu yaş grubunda sık görülen diğer önemli bir sorundur.
Damlacık Yoluyla Bulaşıyor
Yaşadığımız sonbahar mevsiminde grip, nezle, orta kulak iltihabı, bademcik enfeksiyonu ve sinüzit gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarının görülme sıklığı artar. Bu artış özellikle okul ve kreşler gibi toplu yaşama alanlarında daha sık görülür. Bunun nedeni üst solunum yolu enfeksiyonlarının damlacık yolu ile yayılmasıdır. Yani bulaşma genellikle hasta kişilerin hapşırık, öksürük ile attığı ve bakteri ve virüslerin havada asılı kalması sonrasında sağlıklı kişilerin solunum yoluna alınması ile olur. Direkt salgılarla temas, öpüşme, sarılma durumlarında bulaşma olabilir. Bu nedenle kreş, okul ve kalabalık ortam- larda bulaşma kolaydır.
Soğuk hava, solunum yollarındaki silia denilen tüysü hücrelerin hareketlerini yavaşlatır ve damarların çalışmasını bozarak solunum yollarını koruyan hücrelerin beslenmesini engeller. Bireyin enfeksiyona karşı direncini düşürür. Böylece çeşitli mikroorganizmaların (virüs, bakteri, mantar, vb.) üst solunum yollarına yerleşerek hastalık oluşturabilir. Pasif sigara içiciliği olan çocuklarda enfeksiyonlar çok daha fazla görülmekle birlikte daha şiddetli ve dirençli bir seyir izler.
Yılda 6-8 Kez Hasta Olabilirler
Soğuk algınlığı çocuklarda en sık görülen hastalıktır. Sonbahar ve ilkbahar ayları arasında daha sık görülür. Soğuk algınlığına birçok virüs neden olabilir. Sağlıklı bir çocuk bile yılda ortalama 6-8 defa soğuk algınlığına yakalanabilir. Çocuklar virüsü yakın çevresindeki insanlardan hava yolu ile soluması sonucunda alır. Ayrıca mikroplu eşyaların kullanılması da hastalık oluşturabilir. Soğuk algınlığının başlıca belirtileri arasında burun akıntısı, burun tıkanıklığı, hapşırma, burunda yanma, hafif ateş, halsizlik, hafif öksürük yer alır. 3-7 gün içinde kendiliğinden geçer. Bu dönemde bulunulan ortamın nemlendirilmesi, sıvı alımının arttırılması, aşırı sportif faaliyetlerden kaçınılması gibi önlemler alınabilir. Ayrıca bu dönemde ateş düşürücü, ağrı kesici, burun açıcı, öksürük şiddetini azaltan bazı ilaçların kullanılması düşünülebilir. Antibiyotiklerin soğuk algınlığında yeri yoktur. Fakat soğuk algınlığı sonrasında sinüzit, tonsilit veya orta kulak enfeksiyonları gibi bakteriyel üst solunum yolu enfeksiyonları gelişebilir. Bu durumda antibiyotik kullanımı gereklidir.
Ellerin sık olarak yıkanması, çocukların havlu, çatal, kaşık gibi kişisel eşyalarının ortak kullanmaması, mevsime uygun olarak giyinme, sigara ortamında bulunmama soğuk algınlığından korunmada başlıca önlemlerdir.
Grip ve Belirtileri
Grip yine bir üst solunum yolu hastalığıdır. Soğuk algınlığından farklı olarak daha ağır seyreder. Ateş 40 dereceye varabilir. Boğaz ağrısı, öksürük, halsizlik, eklem ağ- rıları, baş ağrısı, öksürük, burun akıntısı ile karakterizedir. Ayrıca grip sonrasında sinüzit, tonsilit veya orta kulak enfeksiyonları ve alt solunum yolu enfeksiyonlar daha sık izlenir. Tedavisinde yatak istirahati, ateş düşürücülerin ve ağrı kesicilerin kullanılması, bol sıvı alımı gereklidir. Tedavide yine antibiyotikler kullanılmamalıdır.
Farenjit ve Tonsilit
Farinks denilen yutak bölgesi ve bademciklerin(tonsiller) iltihaplanmasıdır.Bademcikler, vücudumuzdaki lenf dokusudur ve boğazın girişinde, iki tarafa yerleşmiştir. Görevleri vücudun bağışıklık sisteminin oluşmasına yardımcı olmaktır. Boğaz yoluyla gelen mikroplar bademcik (tonsil) üzerinde tutulurlar. Okul başlangıç dönemlerinde tonsilit ve sıklığı artmaktadır. Soğuk algınlığı veya grip sonrasında olabileceği gibi direkt olarak da ortaya çıkabilir. Hastalığa viriüs veya bakteriler yol açabilir. Özellikle beta hemolitik streptokok bakterisi bakteriyel enfeksiyonların çoğundan sorumludur. Yüksek ateş, üşüme-titreme, boğaz ağrısı, yutma güçlüğü, ağız kokusu, bademciklerin şişmesi, beyaz-sarı renkte görünüm, boyunda bezelerin (lenf bezlerİnin) ağrılıbüyümesi,başağrısı,
eklemağrısı, kusma gibi belirtileri bulunabilir. Tonsilit ve farenjitlerin neden oldukları akut eklem romatizması ve buna bağlı kalp kapakcığı sorunları, Böbrek hastalıkları (Glomerulo- nefrit) nedeniyle korkulmaktadır. Ancak antibiotik kullanımı ile bu komplikasyon oldukça azalmıştır.Tonsilitin diğer bir özelliği abseye yol açmasıdır. Abseleşirse boşaltılması gerekmektedir. Bakteriyel enfeksiyon tanısı konulur ise antibiotik tedavisi şarttır. Sık geçirilen bademcik en- feksiyonlarında çocuğun gelişimini, okul başarısını olumsuz yönde etkilemesi, romatizmal hastalık riskinin artması, vücutta enfeksiyon kaynağı oluşturması gibi nedenler ile bademciklerin cerrahi olarak alınması düşünülmelidir.
Sinüzit
Çocuklarda en sık görülen hastalıklardan biri de sinüzittir. Sinüzitlerde de en çok rastlanan mikroplar, orta kulak iltihaplarında görülen mikroplardır. Yine grip veya soğuk algınlığı sonrasında görülebilir. Burun tıkanıklığı , burun akıntısı, yüzde basınç hissi, koku alamama, baş ağrısı, hafif ateş belirtileri vardır. Muayenede bütün burun mukozasının şiş ve ileri derecede kızarık olduğu görülür. Tedavide antibiyotikler ve burun açıcı ilaçlarla yapılır. Tedavi süresi 10 günden az olmamalıdır. İyi tedavi edilmemiş sinüzitler komplikasyon yaratabilir. Sinüzit enfeksiyonu yayılarak beyin zarı, göz ve çevresinde iltihap geliştirebilir. Ancak bu komplikasyonlar çok sık görülmez.
Orta Kulak Enfeksiyonları
Orta kulakta sıvı toplanması ve sık kulak iltihapları sık rastlanılır. Orta kulak ile geniz bölgesi arasındaki doğal açıklık olan östaki borusunun uyumsuz çalışması, geniz eti varlığı, bademcilerin büyük olması,sık geçirilen üst solunum yolu enfeksiyonları, bağışıklık sistemi zayıflığı sonrasında gelişebilir.
Orta kulak enfeksiyonuna en sık bakteriler yol açar. Bakteriler damlacık enfeksiyonu yolu ile olduğu gibi, östaki borusu yoluyla da orta kulağa ulaşabilirler. Bunun sonucunda orta kulakta iltihap sıvısı toplanır. Belirtileri arasında kulakta şiddetli ağrı, işitme kaybı, ateş, iştahsızlık, dengesizlik izlenebilir. Tedavisinde antibiyotik kulla- nılması gerekir. Orta kulak enfeksiyonları yakın takip yapılması gereken önemli bir hastalıktır. Altta yatan genizeti, bademcik veya alerji gibi nedenlerin ortaya konulması gerekir. Aksi takdirde uzayan ve tekrar eden enfeksiyonlarla karşılaşılabilmekte ve bu durum kalıcı işitme kaybı, yüz felci, kronik akıntılı kulak iltihapları, iç kulak rahatsızlıkları ve enfeksiyonun kulak dışına yayılması ile menenjit, beyin apsesi gibi ciddi komplikasyonlara yol açabilmektedir.
Görüldüğü gibi üst solunum yolları enfeksiyonlarından öncelikle yukarıda saydığımız önlemlerle korunmamız gerekmektedir. Hastalık anında ise öncelikle virüs veya bakteri kökenli olup olmadığı ayırt edilmelidir. Bu ayrım için Kulak Burun Boğaz Hekiminin muayenesi esastır. Uygun tedavi ile geçmeyen, uzayan veya sık tekrarlayan enfeksiyonların varlığında bu enfeksiyonlara zemin hazırlayan bir nedenin varlığının araştırılması düşünülmelidir.
Op. Dr. Aykut Bozan
Kulak Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzm.
Yorumlar
Yorum Yaz