Ne Olduğunu Bilirsen,  Hayat Nasılları Halleder

Ne Olduğunu Bilirsen, Hayat Nasılları Halleder

Bundan iki yıl önce bir felsefe profesörü ile hayatın anlamı üzerine eğitim içeriği çalışmak için bir araya geldik. Daha önce felsefe ile hiç ilgilenmemiş birisi olarak henüz çalışmanın başlangıcında hocama felsefenin ne olduğunu sordum. O kadar güzel anlattı ki… hiç bölmeden yaklaşık yarım saat dinledim. Bitirdiğinde “Hocam bana felsefenin ne olduğunu sorar mısınız?”dedim. “Nedir, oğlum? dedi. Az önce anlattınız, çok ta güzel anlattınız, anlattıklarınızdan da etkilendim ama bana sorulduğunda söyleyebileceğim tek bir cümlem yok. Sizden rica edeyim bana basitçe felsefenin ne olduğunu anlatabilir misiniz? Cevap on dakikaya yakın sürdü ve ben yine aynı noktadaydım.

Hocama tekrar sordum; “Bana basitçe felsefenin ne olduğunu anlatabilir misiniz?” Yarım saatlik serüvenin sonunda geldiğimiz nokta şu oldu: - Felsefe nedir? - “Ne?” dir, felsefe. “Ne?” diye soran bilime felsefe deniyormuş: ) Yani felsefeciler her şeye ne diye sorarlarmış. Mutluluk Nedir? Huzur Nedir? Bilgi Nedir? O kadar basitleşti ki… Ben artık herkese felsefenin “Ne?” olduğunu anlatabiliyorum. Hocamdan bir de örneklemesini istedim. “Bilgi nedir.” diye sordu. “Data” dedim. Olmaz dedi, İngilizce. “Veri” dedim. Eş anlamlısı kullanamazsın dedi. Bilgi kelimesini hayatım boyunca binlerce kez kullanmışımdır. Ancak bilgi nedir dendiğinde cevabımın olmaması ilginç geldi. Tanımlamaya çalıştıkça fark ettim ki kelime tanıdıktı ama tanımlamaya çalıştıkça tanımlanamadık oluyordu. Peş peşe gün içinde defalarca kullandığım birkaç kelime daha sordu. Hepsini kullanıyordum ama hiçbirini tanımlayamamıştım. Uğraştıkça şunları öğrendim. Bir kelimeyi tanımlarken dikkat edilmesi gereken bir takım önemli noktalar varmış. Tanımın içinde kelimenin kendisi, eş anlamlısı ve bu kelimenin yüklemi bulunamazmış. Mesela: “düşünce” kelimesini tanımlarken düşüncenin kendisini, idea gibi eş anlamlısını ve düşünmek fiilini kullanamıyoruz. Bir de “Şey” diye bir kelimeden uzak durmamız gerekiyor. Tüm bunları dikkate alarak bir kelimeyi tanımlamaya kalktığımızda işimiz gerçekten zorlaşıyor. Kendi öznesini açıklayabilene bilgi denirmiş mesela. Yani bir şeyin bilgi olup olmadığına kendi öznesini açıklayıp açıklayamadığına göre karar verilirmiş. Elimdeki nesnenin kalem olması bir bilgi. Yani ben kalem dediğimde sizin zihninizde ona dair bir şey canlanıyorsa bu öznesini açıkladığı anlamına geliyor.

Peki bu yazdıklarım ne anlama geliyor? Şimdi bir kelime seçiyorum. DUYGU. Arkadaşlarıma “Duygu nedir?” diye sorduğumda ilk aldığım cevap “his” oluyor. Ancak bir sözlük hazırladığımızı düşünelim. Bu sözlüğü hiç bilmeyen birisi eline alsın ve kelimelere göz atarken duygu kelimesine gelsin ve karşısında his yazıyor olsun. İlk yapacağı his kelimesinin karşılığına bakmak olacaktır. Tabii his kelimesinin karşısında da duygu yazacağı aşikar. Bu noktada kelimeden ne anlar derseniz kocaman bir hiiiiiiiçççç çıkar karşımıza. Bir felsefeci gözü ile kelimeyi tanımladığımızda bakın ne çıkıyor karşımıza? Duygu insan beyninin hayatı anlamlandırma sistemidir. Felsefe tanımında olduğu gibi bu cümleyi de sadeleştirelim ve basitleştirelim. Yani gereksiz bütün kelimeleri atalım. Bize kalan şu olur: DUYGU = ANLAM Bu dakika itibarı ile bu yazıyı okuyan herkesten tek bir şey rica edeceğim. Geri kalan hayatınız boyunca duygu kelimesi yerine lütfen anlam kelimesini kullanın. Duygularınızı ne kadar kolay yönetebildiğinizi hayretler içerisinde fark edeceksiniz. Sizler için bundan sonra duygulandım diye bir kelime yok. Onun yerine; AN-LAMLAN-DIR-DIM kelimesini kullanıyoruz. Yani bundan sonra doğru soru şu: - Ben buna ne anlam yükledim de beynim bu tepkiyi veriyor. Anlamı yükleyende anlamı değiştirecek olanda sizsiniz. Ne yaşarsanız yaşayın finaldeki soru bu olmalı. Uzun lafın kısası “Tanım seni harekete geçirir.”. Einstein’ın dediği gibi “Bilim tanımla başlar.”. Kavramları tanımladıkça neresinden tutacağını nasıl başlayacağını ve nasıl ilerleyeceğini bilirsin.

Yaniiiiiiii: “Ne olduğunu bilirsen, hayat nasılları halleder.” Bilgi kelimesini hayatım boyunca binlerce kez kullanmışımdır. Ancak bilgi nedir dendiğinde cevabımın olmaması ilginç geldi. Tanımlamaya çalıştıkça fark ettim ki kelime tanıdıktı ama tanımlamaya çalıştıkça tanımlanamadık oluyordu. Ne Olduğunu Bilirsen, Hayat Nasılları Halleder

Gökhan OKÇU Eğitmen-Yazar İzgören Akademi Yönetim Kurulu Üyesi 

img

ERD

Eğitimde Rehberlik Dergisi, 2005 yılında eğitim ve rehberlik alanında çalışma yapan entelektüel dostlarla yaptığımız haftalık eğitim sohbetlerinden esinlenerek ortaya çıkmış bir faaliyettir. Sohbetlerimizi neden bir dergi etrafında toplamayalım, “düşüncelerimizi, çalışmalarımızı neden ihtiyaç duyan öğrencilere, anne babalara ulaştırmayalım?” düşüncesi yazın hayatına başlamamıza yol açtı. Bu güne kadar 24 sayı çıkardık. Kovid-19 sürecinde yayın faaliyetine 2 yıl ara verdik. Düşüncelerimiz, çalışm

Yorumlar

img