iKiGAi
Batının dünyevi ve maddi bakış açısına karşın doğunun hep metafiziği ve manevi bakış açısı olmuştur. Hindistan, Japonya, Orta Asya ve Anadolu bu inançlara ev sahipliği yapmaktadır. Bu coğrafyalar insanı merkeze alarak onun spritüel boyutuna ve yaşamın anlamını keşfetmesine dair önemli düşüncelerin beşiği durumundadır. Yazımıza konu olan İkigai ise Japonya’da ortaya çıkmış ve bugün dünyaya yayılmış olan bir kavramdır. İkigai kelimesi, Japonca da yaşamak anlamına gelen “ikiru” ve “kai” ne beklediğinin farkında olmak anlamına gelen “kai” kelimelerinin birleşmesiyle oluşmaktadır. Kelimelerin bu anlamları birleşince hayatta kalma sebebi ya da hayatta bir amacı olma düşüncesi ortaya çıkmaktadır. Japonya, insan ömrünün en uzun olduğu ülkelerin başında gelmektedir. İkigai ismini aldığı otantik yerleşim bölgesi Okinawa Takım Adaları tam 161 tane adadan oluşmakta ve en uzun sağlıklı yaşama sahip insan nüfusunu barındırmaktadır. Bu insanlar bitkisel ağırlıklı besleniyorlar, ortalama yüz senenin üzerinde yaşıyorlar ve gayet sağlıklılar. Okinawalılar ihtiyarlamıyorlar. Sadece yaş alıyorlar. Fazla yememek için farklı yöntemler geliştirmişler. Küçük tabaklar kullanma, yemeği masada değil de tezgâhta servis etme gibi teknikleri var. Uzun ve sağlıklı yaşamak konusunda dünya birincisi olan bu insanların hayatlarında önemli olan bir fark da emeklilik anlamına gelen herhangi bir kelimelerinin mevcut olmaması, aksine hayatlarına anlam ve enerji katan “İkigai” kelimesi var olması. Japonlara göre her bir bireyin farklı bir ikigai’si var. Kişinin bunu bulabilmesi için uzun ve derin bir iç yolculuğa çıkması gerekiyor. Bireyin kendisine doğru bir yolculuğu sandığımızdan daha zorlu olsa da bu anlamlı yolculuğun sonunda bir ışık var. İşte yolun sonunda o ışığa ulaştığımızda varoluş sebebimizi, yaşam gayemizi, nasıl bir insan olduğumuzu veya aslında kim olduğumuzu, yani kendimize özgü “ikigai”mizi bulacağız..
Anadolu Coğrafyasından tüm dünyaya “Ne olursa ol gel!” mesajını veren Mevlana’nın, “ Kapı sadece içeriden açılır.” sözü tam da burada karşılığını buluyor. “İkigai”mizi bulma yolculuğumuzda dört anlamlı soru bize yol gösterici olacak. Neyi seviyorum? (Tutkum) İyi olduğum şeyler neler? (Ustalıklarım) Dünyanın neye ihtiyacı var? (Misyonum) Bana para kazandıran şey? (Uğraştıklarım) Bu dört farklı sorunun ardından yanıtlarımızın kesişim noktası ise bizim ikigai’mizi, yaşam gayemizi çok sade ve bir o kadar güçlü bir şekilde anlatıyor. Hayattaki duruşumuz ve yaptıklarımızla, yakın veya uzak fark etmez, çevremize bir fayda sağlıyorsak gerçekten bir “İkigai”miz yani yaşama dair bir tutkumuz var demektir. Böylesine bir yaşam gayesini, yaşadıklarımızdan daha çok keyif alma ve yaşamımıza daha çok anlam katma olarak da tanımlayabiliriz. Çin Hong Kong Üniversitesinde insan tarihi (antropoloji) profesörü ve “Yaşamı yaşamaya değer kılan nedir? Japonlar ve Amerikalılar Hayatı Nasıl Anlamlı Kılar?” Kitabının yazarı Gordon Matthews, Telegraph Gazetesinde insanların “İkigai “ görüşünün aslında sıklıkla “İttaiken ve Jikojitsugen” adlı iki Japan düşüncesine nasıl işaret ettiğini açıklar.” Jikojitsugen “daha çok kendini gerçekleştirme ile ilgili iken,” İtaikken “birlik ya da bir gruba yada bir göreve bağlılık” duygusuna işaret eder. İyi yaşamanın birçok sırrı mevcut, en önemli tılsımı ise yarınları beklemek değil, bugün güçlü yaşama tutkusu ile var olmaya devam etmektir. An’da kalmak ve bir şeyler yapmak. Bunu ya bireysel olarak ya da bir gruba bağlı olarak da yapılabiliriz. Hayat, ödülünü harekete geçenlere vermektedir. Düşünmek, plan yapmak, strateji belirlemek elbette önemlidir ama en önemlisi harekete geçebilmektir. Sınavlara hazırlanan öğrenci için ders çalışma programı elbette gereklidir ama buna uyabilecek davranışlar geliştirmelidir. Sağlıklı besleneceğim, spor yapacağım diyen bir kişi de irade göstererek harekete geçebilmelidir. Seyahat etmek istiyorum diyorsanız da kapınızın önündeki eşiği aşarak başlayabilirsiniz. İçinde eylem olan hareket olan düşünceler meyve verir ve bu meyveleri de toplamak bizim için keyifli olacaktır. İnsanı tüketmeyen hedefler ve sürdürülebilir amaçlar etrafında belirlenen İkigai bizi mutlu, başarılı ve huzurlu yapacaktır. Birey olarak kendimizle, anne baba olarak çocuklarımızla, eğitimci olarak öğrencilerimizle hayat amacımızı keşfederek yaşam yolculuğumuzu daha anlamlı kılabiliriz. Sabahları seni yataktan kaldıran nedir? Akşamları gözüne uyku girmesini önleyen nedir? Tutkuyla bağlandığın şey nedir? İşte bu harika sorularla ikiganizi / hayat amacınızı keşfetmeye ne dersiniz?
Uğur YILDIZ Eğitimci - Tübitak Mentörü
Yorumlar
Yorum Yaz