ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİ AKRAN İLİŞKİLERİ

ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİ AKRAN İLİŞKİLERİ

Gelişim psikolojisinde farklı dönemlerde akran ilişkilerinin işlev ve özelliklerine ilişkin pek çok araştırma yapılmış, bu araştırma sonuçlarına göre gelişim dönemlerinin ilişkilerinin farklılığı ortaya konulmuştur. Bu gelişim dönemlerine baktığımızda okul öncesi dönemin gelişiminin hızlı olması ve bireyin hayatında kalıcı etkiler oluşturması açısından önem taşımaktadır (Gülay, 2006). Günlük yaşamlarında onlar için neyin önemli olduğu sorulduğunda, gündemlerinin başında akran ilişkileri olduğu (Kernan, 2013) görülür. Okul öncesi dönemde yaş ilerledikçe akranlarla geçirilen sürelerde artış görülmektedir.

Okul öncesi dönem, çocukların akranlarıyla sosyal kabul adına çeşitli etkileşimler içinde bulundukları yıllardır. Bu etkileşimler içinde kazanılan yeni iletişim becerileri, iliş- kilerin devamını sağlayacak, uyumu, yakınlığı da beraberinde getirecektir. Akranlarıyla sağlıklı ilişkiler kuran çocukların sosyal gelişimleri başta olmak üzere diğer gelişim alanlarında da kısa ve uzun vadede olumlu gelişmeler sağlanacaktır (Gülay, 21013).

İletişim becerileri gelişirken, akranlarla yaşanan sorunları çözmek için davranışsal çözümler de üretilir (Hay, 2006). Okul öncesi dönemdeki olumlu akran ilişkileri, yıllar boyunca sosyal kabulü ve sosyal yeterliği etkileyebilmektedir (Walker, 2004). Okul öncesi dönemdeki bedensel, zihinsel, sosyal ve duygusal olgunlaşma da çocuğun sosyal davranışlarında değişime neden olmaktadır. Bu değişim akran ilişkilerinin niteliğini geliştirmektedir.

Akran ilişkilerinin yapısı

Akran ilişkileri demek sosyalleşmenin toplumsal davranışlarının öğrenilmesi    ve    topluma    uyum sürecinin başlaması ve sürdürülmesi bakımından önem taşımaktadır. Aileden topluluğun içine girmeyi kendini ve başkalarını görme    bakımından da  bir başlangıç noktasını oluşturur.

Her yaşın akran ilişkilerinin kendine özgü yapısı vardır. Yaşlara göre akran ilişkilerine baktığımızda belirgin farklılıklar olduğu görülür.  Erken çocukluk    ve çocukluk döneminde akran ilişkilerine baktığımızda, çocuğun içinde yer aldığı arkadaşlar, sınıf ortamı ve sınıf kuralları, sosyal beceriler, saldırgan davranışlar, bireysel ve aileden gelen özellikler, akran ilişkilerinin yapısını şekillendirmektedir. Bu dönemde çocuklar, birbirleriyle iletişimde kullandıkları fiziksel teması kullanırlar, yani çocuklar birbirleriyle kapışarak, boğuşarak temas kurarlar. Fiziksel olarak aktif oyun oynama, yüksek enerjili davranışlar, yakalamaca oyunları, kaçmaca ya da boğuşma, güreş gibi hareketler, birbirlerine bağlı olduklarını hissettirme davranışı olarak değerlendirilmelidir. Bu dönemde “neşeli, enerjik, doğal çocuklar arkadaşları tarafından ilgi toplar” etrafına olumlu mesajlar yayarlar, diğerleri de bundan hem olumlu mesaj alır hem de eğlenirler. Çocuklar arasında zaman zaman güç bakımdan dengesizlikler olabilir. Zorba davranış gösteren çocuklar ile bu zorbalığa maruz kalan çocuk arasında bir güç dengesizliği bulunur. Akran grubunun zorba davranışı gös- teren çocuğa müdahale etmemesi ve ya destek olması şiddeti pekiştirebilir ya da söndürebilir. Bu durumda reh- berlik hizmetlerinin ve aynı zamanda okul öncesi öğretmeninin rolü devreye girmektedir. Akranlar arasında olumlu olumsuz ilişkiler diğer sosyal ilişkilerle etkileşim halindedir. Yani ailenin yetiştirme biçimi, tutumları, çocuklarıyla kurdukları iletişim biçimi ve oluşturulan aile yapısı okul ortamında akran ilişkilerini etkileyebilmektedir.

Okul öncesi dönemde çocuğun akran ilişkilerini belirleyicilerini ve önemini aşağıdaki gibi özetleyebiliriz.

*Akran ilişkileri çocuğun konuşma biçimini, konuşma becerisini, ileti- şim becerisini etkiler. Bilgi almak, bir şeyler anlatmak, anlatılanı dinlemek gibi etkinlikler akran ilişkilerini etkiler.

  • Konuşmak,   akran    ilişkilerini ve akran paylaşımını, kabul davranışının, iş birliği, nezaket ve yardımseverlik gibi olumlu sosyal davranışlar etkiler.
  • Yaş ilerledikçe “anlaşmazlık” ve “saldırganlık” gibi davranışlar bu dönemde akran ilişkilerini etkileyebilecek değişkenler arasındadır.
  • Okul öncesi dönemde onaylanma ve sosyal destek görme akran ilişkileri bakımından önem arz eder. Akranlardan gelen yardımı kabullenme ve gerekli durumlarda akranlara yardım etme de akran ilişkilerini geliştirecek önemli unsurlar arasında yer almaktadır. Olumsuz duyguların uygun biçimde ifade edilmesi de akran ilişkilerini olumlu etkileyebilmektedir.
  • Okul öncesi dönemde bedensel, zihinsel, sosyal ve duygusal olgunlaş- ma çocuğun sosyal davranışlarında olumlu değişime neden olur
  • Bu dönemde yaşanılan sosyal uyumsuzluklar, başarısızlıklar, akranlar arasındaki ilişkisel problemler, ileriki yaşlarda davranış ve sosyal uyumları risk edebilmektedir.
  • Aile ilişkileri çocuğun yaşamında etkili olmakla birlikte, akranlar ve çocuk için sosyal sistem içinde ikincil düzeyde önemli olmaya başlamaktadır.
  • Erken çocuklukta rehberlik ve akran ilişkileri bakımından önemi

    Okul öncesi dönem çocukların bedensel, zihinsel ve  sosyal  gelişimin en hızlı olduğu dönemdir. Dil gelişimi açısından ve çocuğun kendini fark etmesi, kendini ifade etmesi açısından da son derece önemli dönemdir (Yeşilyaprak, 2013).

    Bu dönemde yapılacak rehberlik çalışmaları çocuğun kendisi ile ailesinin temel yapısını  tanıma  ile işe başlanmalıdır. Her çocuk sosyal anlamda ailesi ve onun en yakın akrabaları yani birincil grubu ile temas kurarak diğer sosyal çevreye adım atmaktadır. Bu nedenle aile yapısının bilinmesi çocuğa yardım bakımından kolaylık sağlayacaktır. Daha sonra da çocukla kurulan olumlayıcı ve destekleyici iletişim rehberlik planlarının istenen yönde ilerlemesini kolaylaştıracaktır. Bu dönemde çocuğun her yönüyle sağlıklı olarak gelişebilmesi, okul ortamına uyum sağlaması, potansiyellerini ortaya koyabilmesi için özgür, rahat, sıcak, güvenli bir atmosfer yaratmaya (Yeşilyaprak, 2013) dönük olmalıdır. Bu anlamda rehberlik uzmanları şunlara dikkat etmelidir:

  • Okulun sıcak aile ortamını aratmayacak ve aynı zamanda çocuğun eğlenerek   öğrendiği   bir   alan olduğunu hissedecek  etkinliklerle uyum sağlayıcı çalışmalar yapmalıdır.
  • Çocuğun motor becerileri ve gelişimsel durumunu yakından takip etmeli ve bireysel özelliğine dair bilgiler edinmelidir.
  • Çocukların ilgi ve yeteneklerini, becerilerini geliştirmek için çeşitli etkinlikler düzenlemeli,
  • Çocukların kendini tanıma, sına- ma olanakları sunmalı, çocukların yaptıklarını izleyerek, onlara geri bildirimler vererek doğru davranışları kazandırarak pekiştirmelidir.
  • Çocuğun kişisel açıdan sosyalleşmesini sağlamaya dönük oyunlar planlanmalı ve uygulanmalıdır.
  • Çocuğun okulu sevmesi, okumaya-eğitime karşı güdülenmesi ve bazı becerileri kazandırmaya dönük çalışmalar yapılmalıdır.

ERD...

img

ERD

Eğitimde Rehberlik Dergisi, 2005 yılında eğitim ve rehberlik alanında çalışma yapan entelektüel dostlarla yaptığımız haftalık eğitim sohbetlerinden esinlenerek ortaya çıkmış bir faaliyettir. Sohbetlerimizi neden bir dergi etrafında toplamayalım, “düşüncelerimizi, çalışmalarımızı neden ihtiyaç duyan öğrencilere, anne babalara ulaştırmayalım?” düşüncesi yazın hayatına başlamamıza yol açtı. Bu güne kadar 24 sayı çıkardık. Kovid-19 sürecinde yayın faaliyetine 2 yıl ara verdik. Düşüncelerimiz, çalışm

Yorumlar

img