Eğitim Öğretim Süreçlerinde Nitelik için  “Öğretmen Özerkliği”

Eğitim Öğretim Süreçlerinde Nitelik için “Öğretmen Özerkliği”

Günümüzde teknoloji başta olmak üzere birçok alanda baş döndürücü değişim ve dönüşüm süreçleri yaşanmaktadır. Yaşanan bu süreçlerin tamamı toplumların geleceğini planlayan eğitim sistemlerini ve planların uygulandığı eğitim kurumlarını etkilemektedir. Bu etki, eğitim sistemlerinin değişim süreçleri karşısında almış olduğu tavırlara göre olumlu ya da olumsuz sonuçlar getirmektedir. Nitekim kendisini çağın ihtiyaçlarına göre sürekli olarak yenileyen, değişime açık olan eğitim sistemleri başarıyı yakalarken; değişime direnen, gelenekçi yapıyı korumaya çalışan eğitim sistemlerinin başarısız olması kaçınılmaz olmaktadır. Burada bahsedilen başarı nedir? Günümüzde eğitim sistemlerinin başarısını sadece akademik olarak yorumlamamak gerekir. Psikoloji, sosyoloji, özerklik, liderlik ve iyimserlik gibi kavramların içerdiği kazanımlar da akademik başarı kadar değerlidir. Eğitim sistemlerinde değişim dönüşüm süreçlerinin başarılı bir şekilde yaşanmasında en önemli görev, sistemin uygulayıcısı konumunda olan öğretmenlere düşmektedir. Bu nedenle öğretmelerimizden geleneksel rollerinden kurtulmaları ve çağın ihtiyaçlarına uygun yol göstericiler olmaları beklenmektedir. Öğretmenlerin yol gösterici olabilmeleri için mesleki sorumlulukları ile birlikte yetkilerinin de olması gerekmektedir. Öğretmenlerin yetkilerinin çerçevesini tanımlarken öğretmen özerkliği kavramı kullanılmaktadır. Özerklik kavramı, bireyin herhangi bir konuda yürüteceği faaliyetleri planlayabilme ve bu planını uygulayabilme yeterliliği olarak tanımlanabilir. Öğretmen özerkliği ise öğretmenin, mesleğine dönük faaliyetleri gerçekleştirirken yetki sahibi olması anlamına gelmektedir. Öğretmen özerkliği kavramına geleneksel ve çağdaş olmak üzere iki tür bakış açısı geliştirilmiştir. Geleneksel bakış açısına göre öğretmen; mesleki faaliyetlerinin her aşamasında sınırsız yetkilere sahip olmalı, eğitim-öğretim sürecini kendisi planlamalı ve uygulamalarından sorumlu tutulmamalıdır. Çağdaş bakış açısı ise öğretmenlere, yeterlilikleri ölçüsünde özerklik sınırı çizilmesi gerektiğini söylemektedir. Günümüz eğitim sistemlerinde kabul görülen bakış açısı olan çağdaş bakış açısı sayesinde hem öğretmenlerin eğitim-öğretim süreçlerini daha çok sahiplenmesi hem de sürecin daha verimli sonuçlar getirmesi sağlanabilecektir. Öğretmenlere eğitim-öğretim süreçlerinin; planlama, uygulama, yönetim ve değerlendirme aşamalarında sadece sorumluluk değil yetki de verilmelidir. Bu anlamda verilecek yetki sorumluluğun ölçüsünde olduğunda hem eğitim sisteminde ortak payda oluşması sağlanacak hem de öğretmenlerin mesleklerine olan bağlılıkları artacak ve böylece süreç sonunda başarılı çıktılar elde edilecektir. Burada önemli olan nokta öğretmenlerin verilen özerkliği kullanabilme becerisidir. Öğretmen, mesleki faaliyetlerinin gerektirdiği becerilere sahip değilse ve çağın ihtiyaçlarına dönük kendini geliştirmemişse verilen özerkliğin eğitim-öğretim süreçlerinin iyileşmesinde hiçbir yararı olmayacaktır. Bununla birlikte yeterli mesleki donanımlara sahip olmadan kullanılan özerkliğin olumsuz sonuçları olması muhtemeldir. Tüm bu bilgiler ışığında öğretmen özerkliği kavramını ele aldığımızda öğretmen özerkliğinin; yetki, sorumluluk ve özerklik kavramlarının bir bütünü olduğunu söyleyebiliriz. Günümüz eğitim sistemini öğretmen özerkliği olmadan düşünmemiz mümkün değildir. Ülkemizin her alanda geleceği yakalayabilmesi eğitim-öğretim süreçlerinin iyileştirilmesi ile olacaktır. Bu iyileştirmenin sağlanabilmesi için öğretmen nitelikleri arttırılmalı ve öğretmenlere sorumlulukları nazarında yetki verilmelidir. Öğretmenlere herhangi bir müdahale yeterlilik ve yetkisinin olmadığı konularda sorumluluk yüklemek ve bu sürecin hesabını sormak doğru bir yöntem olmayacaktır.

 

Mustafa KÜRKÇÜ Eğitimci - Yazar

img

ERD

Eğitimde Rehberlik Dergisi, 2005 yılında eğitim ve rehberlik alanında çalışma yapan entelektüel dostlarla yaptığımız haftalık eğitim sohbetlerinden esinlenerek ortaya çıkmış bir faaliyettir. Sohbetlerimizi neden bir dergi etrafında toplamayalım, “düşüncelerimizi, çalışmalarımızı neden ihtiyaç duyan öğrencilere, anne babalara ulaştırmayalım?” düşüncesi yazın hayatına başlamamıza yol açtı. Bu güne kadar 24 sayı çıkardık. Kovid-19 sürecinde yayın faaliyetine 2 yıl ara verdik. Düşüncelerimiz, çalışm

Yorumlar

img