ALGI ve DAVRANIŞ

ALGI ve DAVRANIŞ

Zaman zaman etrafımızdaki insanların davranışları hoşumuza gitmez. Herhangi bir davranış bizi kırabilir, üzebilir ve kızdırabilir. Yada tam tersi sevindirebilir, mutlu eder ve iyi hissederiz. Peki hiç düşündünüz mü acaba bu davranışların arka planında ne var? Ne oluyor da bizde karşımızdaki de bu davranış modellerinden herhangi birisini sergiliyoruz? Bazı insanların hoşumuza gitmeyen davranışları hiç değişmiyor, peki acaba neden değişmiyor? Değişmesi için benim yapabileceğimi bir şey var mı? İşte tüm bu soruların cevaplarını verebilmemiz için davranışın arka planındaki bir kavrama daha yakından bakmamız gerekiyor. ALGI. Şimdi size üç tane cümle yazacağım. Örneklerle açıklayacağım ancak sizden cümleyi okurken kendi deneyimlerinizi düşünmenizi istiyorum. İnsanları nasıl algıladığımız, onlara olan davranışımızı belirler! “Öğretmenim şu kalemi rica edebilir miyim?” “Ahmet! şu kalemi ver lannn!” Bu iki cümlenin aynı öğrenci tarafından kurulduğunu düşünelim. Öğrenci öğretmeninden kalem isterken farklı, yakın bir arkadaşından kalem isterken farklı davranabilir. Öğretmene olan algısı ile arkadaşına olan algısı durumu farklılaştırabilir. Yani öğretmenden isterken nezaketli, arkadaşından isterken biraz kaba olabilir. Bu söylemlerin farklılaşmasının geri planında algının davranış üzerine etkisi yatar. İnsanların bizi nasıl algıladıkları, bize olan davranışı belirler! Dikkat ederseniz aynı cümleyi zamirlerini değiştirerek yazdım. Çünkü mekanizma bizde nasıl şekilleniyorsa diğer insanlarda da öyle şekilleniyor. Eğitmenliğe başladığımdan beri sıklıkla karşılaştığım bir durum bu cümleyi çok güzel özetliyor. 44 yaşındayım ancak yaşımı pek göstermiyorum. Çünkü gösterişi sevmem : ) Genellikle 25-30 gösterdiğimi söylerler. Bu durum 40 yaş üstü gruplara eğitime gittiğim zaman özellikle eğitim henüz başlamadan önce bir takım algı bağlantılı davranış sorunlarına yol açıyor. Şöyle tavırlar görüyor, şu cümleleri duyuyorum. Kapıda hoş geldiniz dememe rağmen beni pas geçenler. Beni otel görevlisi zannedip çay kahve siparişi verenler.

Eğitmen ne zaman gelecek diye soranlar… ve daha niceleri… Peki neden? İnsanların bizi nasıl algıladıkları, bize olan davranışı belirler de ondan : ) Benim beni nasıl algıladığım, benim bana olan davranışımı belirler! İşte asıl kritik cümle bu…! Acaba kendimizi nasıl algılıyor ve kendimize nasıl davranıyoruz. Bir hata yaptığımızda ya da keşke dediğimiz her anda içimizdeki sesle neler konuşuyoruz. Eğer kendimizi yargılarsak olacak tek bir şey var kendimizden uzaklaşırız. Kendimizden uzaklaşırsak kendi sesimizi duyamayız ve kendimizle daha yüksek sesle konuşmaya başlarız. Ses yükselince başkaları tarafından duyulmaya başlar. Bizimle ilgili tespitleri deli mi ne olur. Bu nedenle her ne olmuş olursa olsun insanın kendisi dahil hiç kimseyi yargılama lüksü yoktur. Çünkü insanlar daima içinde bulundukları koşullarda o an bildiklerinin en iyisini yaparlar. Önemli olan, olandan sonuçlar çıkartıp bir kere daha olduğunda daha iyi bir tepkiyi verebilmek için karakterimize sağlam bir tuğla daha eklemektir. Kendiniz dahil herhangi birisinin size olan davranışı hoşunuza gitmiyorsa bilmeniz gereken tek şey var; sizi sizin istediğiniz gibi algılamıyordur ve algısı değişmeden davranışı değişmez. Peki o zaman ne yapmalı…? Bu gibi durumlar için çok kullanışlı bir enstrüman var. Adı Algı Yönetimi.

 Sağlıcakla kalın. Sevgimle…

Gökhan OKÇU Eğitmen-Yazar

img

ERD

Eğitimde Rehberlik Dergisi, 2005 yılında eğitim ve rehberlik alanında çalışma yapan entelektüel dostlarla yaptığımız haftalık eğitim sohbetlerinden esinlenerek ortaya çıkmış bir faaliyettir. Sohbetlerimizi neden bir dergi etrafında toplamayalım, “düşüncelerimizi, çalışmalarımızı neden ihtiyaç duyan öğrencilere, anne babalara ulaştırmayalım?” düşüncesi yazın hayatına başlamamıza yol açtı. Bu güne kadar 24 sayı çıkardık. Kovid-19 sürecinde yayın faaliyetine 2 yıl ara verdik. Düşüncelerimiz, çalışm

Yorumlar

img